Pandemi Döneminde Su İçmenin Önemi

10-09-2020 09:54
Pandemi Döneminde Su İçmenin Önemi

Pandemi Döneminde Su İçmenin Önemi


Vücudunuzdaki suyun %1 ya da %2’sinden fazlasını kaybettiğinizde susuz kalma durumu başlar. Bu kaybı yerine geri koymadığınızda da sağlık sorunları baş gösterebilir. Özellikle bu pandemi döneminde bağışıklık sistemini güçlü tutmak için buna çok dikkat etmek gerekir.

Vücut farklı sebeplerle yüksek oranda su kaybedebilir. Bunları bilmek, su kaybını engellemenizi sağlayabilir. Yanıklar, kusma, ishal, karında su toplanması, böbrek yetmezliği, hiperglisemi, idrar söktürücüler, yetersiz su alımı, terleme, diyabet vücudunuzun susuz kalmasının nedenlerinden bazıları olabilir.

 

Araştırmalar, su kaybının %2’ye ulaşmasının kalp sorunları, konsantrasyonunuzun ve performansınızın etkilenmesi, kabızlık gibi sonuçlar doğurabildiğini ortaya koymaktadır. Fakat su içmemenin zararları bunlarla da sınırlı değil. "Su içmemek hangi hastalıklara sebep olur?” diyorsanız haydi, gelin yakından bakalım.


Susuzluk, Kalbinizi ve Kaslarınızı Etkiler

Kronik susuzluk, kanın hacminde azalmaya ve kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Düşük kan hacmi, kan basıncının ve kandaki oksijen miktarının düşmesine neden olduğunda ise hayati tehlike yaratabilen hipovolemik şoka yol açabilir. Hipovolemik şokta kalp, vücuda yeterli kanı pompalayamaz, bu da böbrek ve beyin hasarlarına, kol ve bacaklarda kangrene, kalp krizine, diğer organların zarar görmesine ve hatta ölüme neden olabilir.


Susuzluk, Böbreklerin Görevini Yapmamasına Neden Olur

Su dengesini düzenlemekte böbrekler oldukça önemlidir. Böbreklerin fonksiyonlarını gerektiği gibi gerçekleştirebilmesi ve toksik maddelerin vücuttan atılabilmesi için su tüketimine dikkat etmek gerekir. Kronik susuzluk, ürolitiazis denilen üriner sistem taş hastalığına neden olabilir. Yapılan araştırmalar ise su tüketimindeki artışın ürolitiazis riskini azalttığını ortaya koymuştur.

 


 

 

Susuzluk, Konsantrasyonunuzu Azaltır ve Baş Ağrısına Sebep Olur

Susuzlukla konsantrasyon arasında doğrudan bağlantı vardır. Susuzluk; konsantrasyonun azalmasına, tepki verme süresinin artmasına, kısa dönemli hafıza problemlerine, huysuzluğa ve anksiyeteye neden olabilir. Sık sık baş ağrısı yaşıyorsanız ne kadar su içtiğinizi düşünmeniz gerekir.

 

 

Pandemi Döneminde "İlkemiz ‘susamadan su içmek' olmalı”

 

Covid-19 pandemi süreci gündelik yaşamda büyük değişikliklere neden oldu. Zorunlu olarak yaşanan bu değişiklikler birçok alanda adaptasyon sorunu yaşanmasını da beraberinde getirdi. Beslenmede en fazla ihmal edilen noktanın sıvı tüketimidir.

 

Sıvı tüketimini genellikle çay, kahve, meyve suyu, çorba gibi sıvılarla geçiştiriyoruz. Sıvı tüketiminde esas olan su tüketmektir. Su tüketimini ihmal ediyoruz. Pandemi döneminde Evde fiziksel bir kısıtlama içinde olduğumuz için vücut hareketsiz kalıyor ve yeteri kadar terlemiyor. Bu nedenle de çok sık susamıyoruz ve su içme isteği hissetmiyoruz. Ancak ilkemiz ‘susamadan su içmek' olmalı. Günlük yaşantımızda su içme programı yapmalıyız. Su içmeyi bir görev gibi algılamamız gerekiyor.

 

Evde kalan, evde çalışan bir birey günde en az 1.5 litre su içmeli. Fiziksel bir aktivitede bulunulduğunda ise bu miktar 2-2.5 litreye kadar artabilir. Nitekim su tüketmenin birçok faydası var. En başta metabolizmamızı hızlandırıyor. Su tüketimini yeterli miktarda yaptığımızda kan dolaşımının uygun bir şekilde dokularımıza, hücrelerimize ulaşması sağlanıyor. Bunun yanı sıra damarlardaki, beyindeki ve akciğerdeki kan pıhtılaşması gibi dolaşım sorunlarının da önüne geçilmiş olur.

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.